Hoşgeldiniz  

“Heyete ırkçıları mı seçecektik!”

admin | 05 Nisan 2013 | Türkiye

“Heyete ırkçıları mı seçecektik!”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti’ne yönelik yapılan eleştirilere cevap verdi. Çelik, bunun bir örneklem olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’deki akil insanlar 63 kişiden ibaret değildir. Sen birini akil bulmazsın, başkası bulur.” dedi. Çelik, heyetin Damat Ferit Paşa dönemindeki Heyet-i Nasiha’ya benzetilmesini ise “densizlik” olarak niteledi.

Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında akil insanlar heyetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 63 kişiden oluşan, 7 bölgeye ayrılan 9’ar kişilik gruplar halindeki akil insanlar heyetiyle bugün Dolmabahçe’de kendilerinin de katılacağı, ilgili bakanların da katılacağı bir toplantı yapılacağını hatırlatan Çelik, “Başbakan ne yapmak istediğimizi akil insanlar heyetiyle paylaşacak, fikir teatisinde bulunacak. Onların bu süreçle ilgili yol gösterici olacak fikirlerinden de yararlanılacaktır. Basına açık ve kapalı bölümleri olacak. Başbakan’ın konuşmasının da beklenen bir konuşma olduğunu ifade etmeliyim.” dedi.

Heyetin oluşması ile ilgili her türlü yorum yapılabileceğini; ancak heyeti tahkir ve tezyif eden, heyet mensuplarını zan altında bırakan ve onlara hakaret eden bazı yazılar ve beyanlar olduğunu söyleyen Çelik, “Bunlar sadece yapanları küçültür. İyi niyetle sadece gönüllülük esasına dayalı olarak hiçbir menfaat gözetmeden, memleketin meselesi olan böyle bir meselede elini taşın altına koyan bu insanlara hakaret etmeye, onlarla ilgili şu veya bu yakıştırmalarda bulunmaya kimsenin hakkı yoktur. Bunu yapanlar sadece kendilerini küçültüyor, kalitelerini ortaya koyuyorlar.” şeklinde konuştu.

“63 KİŞİ ÖRNEKLEMDİR”

Hüseyin Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu insanlara PKK’lı, Kürtçü, Liboş, soldan dönme, gizli AKP’li, efendim bunlar referandumda yetmez ama evetçiydi…Referandumda yüzde 58 ‘evet’ çıktı, siz halkın çoğunluğunu nasıl görmezlikten gelebilirsiniz? Ne olması gerekiyordu, nasıl insanların getirilmesi gerekiyordu? Tepeden tırnağa ırkçı, neredeyse kafatasçı ve bizatihi bu problemin ortaya çıkmasına ve kangren haline gelmesine sebebiyet veren şahısların bu heyete seçilmesini mi bekliyorsunuz? Problemin mucidi, üreticisi olanlar o problemi çözemezler. Çözümün parçası da olamazlar. Burada Türkiye’nin birikimi var. Sağdan insanlar var, soldan insanlar var, müslim var gayrimüslim var, sünni var alevi var, islamcı var, kadın var, erkek var, doğudan var batıdan insan var. Heyetlerin seçilmesinde olabildiğince memleketin hepsini kapsaması bütün ülkeyi temsil kabiliyetine sahip olan şahısların seçilmesi beklenir; ama unutmayalım ki bunlar kuyumcu terazisi ile tartılmıyor. Bu 63 kişiye deseniz ki ‘siz 63 kişilik liste yazın’ 63 farklı liste çıkar ortaya. Size söylesek 63 kişilik liste hazırlayın, salondakilerin sayısı kadar farklı liste ortaya çıkar ortaya. Yeryüzünde herkesin beğendiği, işte bu dediği bir liste bulamazsınız; ama neticede bu örneklemdir, örneklemedir. Elbette ki Türkiye’deki akil insanlar 63 kişiden ibaret değildir. Sen birini akil bulmazsın, başkası bulur.”

“DAMAT FERİT PAŞA BENZETMESİ DENSİZLİK”

Hüseyin Çelik, muhalefet partilerinin heyetle ilgili yaptıkları benzetmelere de sert çıktı. Heyetin Damat Ferit Paşa zamanındaki Heyet-i Nasiha’nın bir benzeri olduğunun söylendiğini aktaran Çelik, “Bunu da iddia etmek, densizliğin ta kendisidir. Hele bazı köşe yazarları cehaletini o kadar izhar ediyor ki buna Heyet-i Nasiha’ya benzetmek için Osmanlıca terkip yapıyor, ‘heyet-i akil’ diyor. Osmanlıca’daki bütün tamlamalar müennestir, bu adamlar onun da ne olduğunu bilmez, müennes müzekker nedir? İlle de böyle yapacaksanız o heyet-i akil olmaz heyet-i akile olur. Neyin nasıl yazılacağını bilmezken, bol keseden ahkam keserek millete vereceğiniz aklı kendinize saklayın.” değerlendirmesinde bulundu.

“SÜREÇ KONUSUNDA REALİST İYİMSERİZ”

Çelik, bu konuda son olarak da şu ifadeleri kullandı: “Altını çiziyorum; beğenmeyebilirsiniz. ‘Şu olmasın, bu olsun’ diyebilirsiniz; ama bu insanlara, heyete hakaret etmek bu insanların oluşmasında etkisi olan iradeye hakaret etmek. Densizlik olan budur, bunun başka hiç alakası olmayan şeylere benzetmek, şapla şekeri birbirine karıştırmaktır.

AK PARTİ’NİN OY ORANI YÜZDE 52,9

Anketin KONDA şirketi tarafından Mart ayında Türkiye çapında gerçekleştirildiğini ve katılanlara “bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?” şeklinde soru yöneltildiğini belirten Çelik, buna göre AK Parti’nin oy oranının yüzde 52,9 olduğunu aktardı. Çelik, CHP’nin yüzde 22, MHP’nin 12,7, BDP’nin yüzde 6,9 diğerlerinin de yüzde 5,5 olduğunu bildirdi.

SÜRECE DESTEK TAHMİNİ YÜZDE 64

Sürece ilişkin halk desteğinin 21 Mart’tan sonra daha da yüksek olacağını tahmin ettiklerini, söyleyen Çelik, bu tarifte somut gelişmeler olduğunu aktardı. Çelik, şu anki tahminlerinin ise yüzde 64 dolayında olduğunu kaydetti.

AK Parti Sözcüsü Çelik, konuşmasında 8 Nisan’da görülecek Ergenekon davası duruşması için eylem çağrısı yapan CHP’ye de değindi. CHP’nin Ergenekon davasının sürdüğünü, savcının mütalaasını verdiğini ve mahkemenin de işini yapmaya çalıştığını söyleyen Çelik, “Savcının mütalaasını da, çıkan kararı da beğenmeyebilirsiniz, ama hukuk devletinde ‘biz gideceğiz, duvarları yıkacağız, Silivri’yi yıkacağız, toplanın oraya gidelim’… Mahkemeye baskı yapmaya yönelik, mahkemeyi kendi doğrultunuzda etkilemeye yönelik ve adaleti çalıştırmamaya yönelik bu gayretleri anti-demokratik ve kesinlikle olmaması gereken davranışlar, gayretler, tavırlar olarak değerlendiriyoruz.” dedi.

“CHP’NİN BURNUNA HALKA TAKILMIŞ”

CHP’nin, Türkiye’nin ana muhalefet partisi olduğunu, halkın 4 kişisinden yaklaşık birinden oy alan bir siyasi parti olduğunu hatırlatan Çelik, “Ama CHP, marjinal grupların peşine takılmış gidiyor. Takmışlar CHP’nin burnuna halkayı peşlerinden sürüklüyorlar. CHP salı günkü grup toplantısını izlediyseniz memleketin çok hayati çok önemli bizim için adeta mutlak surette ve en acil şekilde müdahil olunması gereken meselesi, Türkiye’de terörün sonlandırılmasıdır, halkın beklentisi budur. CHP Genel Başkanı tek kelime ile bile bundan söz etmiyor. Kendisine soru soran gençlere de ‘bizim bilgimiz yok ki ne diyeceğiz’ diyor. Çobana sorsanız bu konuda çok şey biliyor. Yazar çizer ekibi günlerdir yazıyor, çiziyor. Halk, vatandaş billiyor; ama Kılıçdaroğlu ve avanesi hiç birşey bilmiyor ki konuşsun. Bu iyi bir tavır değil.” dedi.

“OLACAKLARIN SORUMLUSU CHP’DİR”

Çelik, bahsettiği marjinal gruplar için de “Kim olduğunu biliyorsunuz. Bu marjinal grupların nöbetçi protestocuları var, bazı yerlerde kadrolu protestucuları var, bunların goygoycuları var. Bir yerde birşey oldu mu hurra oraya akın ederler. Ama yargı bağımsızsa, yargıyı çalışmaz hale getirmek için böyle bir şeye girerseniz hele şiddete tevessül ederseniz yazık olur, ayıp olur. Siyaset kurumuna yakışmaz bu. Onun için şimdiden CHP’yi uyarıyoruz, orada gerekli tedbirler alınacaktır. Ondan sonra da ‘polis bizi itti kaktı’ diyorsunuz. Milletvekilin bariyerlerin üzerinden atlayacak, jandarmanın yakasına yapışacak. Oradaki hakimlerin can güvenliğini sağlamayacaklar, size ‘buyrun yakın gidin’ diyecekler öyle mi? Onun için orada olacakların sorumlusu CHP’dir. Daha beş gün var, herkes aklını başına alsın. Özellikle uyarıyoruz. CHP’ye bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Ülke gündemini beğenmiyorsanız, siz belirleyin ülke gündemini.” dedi.

“ÖCALAN’A VAAD EDİLEN BİR ŞEY YOK”

Süreci tıkayan olumsuzlukların yaşanmadığını söyleyen Çelik, ”Bugün dünden daha iyidir. İnşallah yarınlar da bugünden daha iyi olacaktır. Mühim olan arkadaşlar, bir kere şu noktaya gelinmiş olmasıdır. Terör, şiddet, kaba kuvvet artık iş görmez. İnsanların kendisini ifade etme biçimi değildir. ‘Bunlarla yola gidilmez, bunlarla mesafe alınmaz’ düşüncesinin şu anda Türkiye’nin her kesimde hakim olmasıdır. Buna terör örgütü de dahildir. En azından bugünkü vaziyet budur. Önemli olan budur, bunun gerisi teferruattır” değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, çözüm süreci kapsamında kamuoyundan hiçbir şey gizlemediklerini söyleyerek, şunları kaydetti: ”Her şey çok şeffaf. Arka planda ne var? Ne pazarlığı var? Abdullah Öcalan’a vaad edilen bir şey yok. Bir af söz konusu değil. Türkiye’nin üniter yapısı asla bir sorgulama konusu değil. Türkiye’nin birliğinden bütünlüğünden, üniter yapısından taviz vermek asla söz konusu değil. Bunu sayın Başbakanımız da biz de her vesileyle söyledik söylüyoruz. Dolayısıyla bu konuda vatandaşlarımızın özellikle bir kaygı, endişe içerisinde olmaması gerekiyor. AK Parti 81 ilin partisidir. AK Parti bir bölgeyi gözeterek icraat yapmaz, bir etnisiteyi gözeterek icraat yapmaz.”

“GİZLİ PAZARLIK İÇİNDE OLMAYIZ”

Çelik, PKK’nın nereden ve nasıl çekileceği yönündeki tartışmaları hatırlatarak, bunların birer detay olduğunu söyledi. Çelik, ”Biz bir gizli pazarlık içinde olmayız, gizli bir ajandanın sahibi olmamız söz konusu değildir. Böyle bir pazarlık da söz konusu değildir. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor” diye konuştu.

Meclis’te süreçle ilgili bir değerlendirme komisyonu oluşturacağına ilişkin iddialarla CHP ve MHP’nin bu amaçla bir komisyon kurulması durumunda üye vermeyeceklerinin hatırlatılması üzerine Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı: ”TBMM’de kurulan bir komisyona bir parti üye verir, birisi vermez. Veren partilerin üyeleri ile birlikte süreci götürürsünüz. Bu konuda bir kilitlenme söz konusu değildir. Biz de böyle bir dayatmaya gelmeyiz”

MİT, BAŞINDAN BERİ BU İŞİN İÇERİSİNDE

MİT’in PKK’lıların sınır dışına çıkma sürecine gözlemcilik yapacağına ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine Çelik, PKK’ın çekilmesiyle ilgili hükümetin veya MİT’in ilan ettiği bir tarih olmadığını söyledi. Çelik, PKK’nın çekilmesiyle ilgili MİT’in de işin içinde olacağını ifade ederek, ”MİT, başından beri zaten bu işin içerisinde. Bu herkes tarafından bilinir. Dolayısıyla Türkiye’yi terk edebilecek, sınır dışına gidecek, gitmesi gereken terörist grupların da gidişinden elbette MİT haberdar olacaktır. Türkiye’de istihbarat örgütü olmayacak da kim olacak? Bunun bir de yurt dışı boyutu var. Yurt dışından istihbarat alan tek kuruluşumuz da biliyorsunuz Milli İstihbarat Teşkilatımızdır. Bu açıdan elbette o işin içerisinde olacaktır” diye konuştu.

“MHP’NİN YÖNETİMİ DE ŞU ANDA ULUSALCIDIR”

Çelik, ”CHP, daha önce sürekli çözüm sürecinde Meclis’in muhatap olmasını öneriyordu. Şimdi üye vermemesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ise şu karşılığı verdi: ”Bir CHP klasiği olarak değerlendiriyorum. Bir anlamda CHP tam da bu dediğinizdir. CHP, daha önce çözüm sürecinde Meclisi işaret etmişti. Başbakan Erdoğan, daha önce CHP’ye ‘Gelin bu işi ikimiz çözelim’ demişti. ‘Diğeri gelmezse biz yokuz’. Bu, muhali talep etmektir arkadaşlar. Zaten MHP baştan beri ‘ben bu işin içinde yokum’ diye ilan etmiş. MHP’yi bir şart olarak koşmak, ‘ben de bu işin olmasını istemiyorum’ demekle eş değerdir. CHP daha önce bunu istiyordu, ama çözüm süreciyle ilgili değerlendirme yapacak Meclis adına. Bu süreçte üzerine düşmekle görevli olan bir komisyona CHP niye karşı çıkar? Ben bunu akılla izah edemiyorum, niye karşı çıkar? Hani ‘Bunu Meclis’te kuralım’ diyordunuz. ‘Eee MHP gelmiyor, ben de gelmiyorum’. Açıkçası ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Şimdi iki parti ulusalcılıkta birleştiler, işin ilginç tarafı bu. Ben eskiden beri söylüyorum MHP’nin tabanı, milliyetçi-muhafazakardır. Ulusalcılıkla, klasik milliyetçilik aynı şey değil. İki şeyi birbirine karıştırmayalım. Klasik milliyetçilik, manevi tarafı olan bir milliyetçiliktir. Ama ulusalcılık, bütün manevi sinirleri alınmış milliyetçiliktir. Bu, CHP’nin zaten milliyetçilik anlayışıdır. MHP’nin yönetimi de şu anda ulusalcıdır Dolayısıyla MHP’nin tabanın da MHP tavanından hoşnut olmamasının sebeplerinden birisi budur. Sayın Bahçeli ve ekibi böyle bir yol geliştirdiler, Allah yollarını açık etsin.”

DİSK’TEN BİRİSİ LİSTEDE YER ALACAK

Çelik, Akil İnsanlar heyetinde bulunan Vedat Ahsen Coşar’ın sonradan mazeret bildirerek heyetten çekildiğini ve DİSK adına heyette kimsenin olmayacağı yönündeki bir soru üzerine, ”Vedat Ahsen Coşar beyfendi aslında daha önce Sayın Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay’ın kendisiyle görüşmesi esnasında bunu Baro yönetimine götüreceğini ifade etmişti. ‘Ben katılmıyorum ama böyle bir sorumluluk almaktan da’ memnuniyet duyacağım’ demişti. Çekilmesini normal karşılıyorum, tabii karşılıyorum, saygı duyuyorum” diye konuştu.

DİSK’in ise kurumsal olarak çekilmesinin söz konusu olmadığını belirten Çelik, DİSK’ten bir ismin daha sonra listede yer alacağını söyledi. Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”DİSK biliyorsunuz ayın 6’sında genel kurula gidecek. Ve DİSK yetkililerinin söylediği şey şudur, dün akşam da kendileriyle bu manada görüşmeler yapıldı. Dedikleri şey; ‘biz genel kurula gideceğiz. Ve bizim genel başkanımız olarak şu anda kimin seçileceği belli değil. Orada seçim yapıldıktan sonra bizi DİSK olarak, kurumsal olarak orada bırakın, seçilecek kimse o gelsin bizi temsil etsin’ şeklinde bir talepleri var. Biz bu talebi de saygıdeğer bir talep olarak değerlendiriyoruz. Dikkat ederseniz birilerinin düşündüğü gibi biz ısrarla birileri olmasın diye bir gayret içerisinde değiliz.”
Çelik, Akil İnsanlar heyetinde, değişik toplumsal kesimleri temsil eden insanların bulunduğuna dikkati çekerek, ”Sivil toplum örgütlerin başındaki insanlar var. Ve bütün Türkiye’yi kucaklayacak, dediğim gibi Doğu’yu, Batı’yı, Güney’i, Kuzey’i, sağcıyı, solcuyu, Müslimi, gayrimüslimi, esnafı, tüccarı, sanatkarı,herkesi kucaklayacak orada bir yapı aslında vicdan sahibi olanlar olduğunu görürler” ifadesini kullandı.

Hüseyin Çelik, 5. Yargı Paketi ile ilgili bir hazırlık olup olmadığının sorulması üzerine, ”Ben böyle bir şey duymadım. Tabi yasama süreci dinamiktir, her an ihtiyaç olabilir. Bunun adı paket olur mu olmaz mı ama” değerlendirmesi yaptı.

YENİ ANAYASA SÜRECİ

Bir gazetecinin, ”Yeni anayasa yapım sürecinde sizin açınızdan neler oluyor? Umudunuzu hala koruyor musunuz” sorusu üzerine Çelik, şunları aktardı: ”Bu hafta sonu itibariyle, yani ayın 5’ine kadar bütün siyasi partiler bütün başlıklardaki taslaklarını komisyona verecekler. Bunu biliyorsunuz zaten. Yani bu şu demektir; her siyasi partinin anayasanın her bölüm ve alanla ilgili böylelikle biz ne düşündüklerini öğrenmiş olacağız. Bu önemli bir gelişme. Sonra ayın 8’inde sayın Başkanın başkanlığında tekrar Uzlaşma Komisyonu toplanacak ve son durumu değerlendirecek.”

Son 3 ayda, 4-5 maddenin ancak geçilebildiğini hatırlatan Çelik, ”Açıkçası ben bu Uzlaşma Komisyonu’nun nisan sonu itibariyle de olsa, mayıs sonu itibariyle de olsa dört grubun üzerinde uzlaştığı bir taslak ortaya çıkarabileceği kanaatinde değilim. Bu konuda çok ümitli olmadığımı ifade etmek isterim. Ama AK Parti sonuna kadar bunu zorlayacaktır. Ve kesinlikle masadan kalkan taraf olmayacaktır. Ama bunun yapılabilirliğini gördüğü sürece de katkısını sunmaya devam edecektir. 325-326 milletvekili olan bir siyasi parti, 29 milletvekili olan bir parti ile orada eşit oranda temsil edilmeyi kabul ederek büyük bir fedakarlık örneği göstermiştir. Ama buna rağmen birileri ipe un seriyorsa, buna rağmen olması yönünde değil olmaması yönünde gayret gösteriliyorsa söylenecek bir şey yok” ifadelerini kullandı.

Yeni anayasa sürecinde, CHP’nin kendi içinde farklı şeyler söylediğini belirten Çelik, ”CHP’deki durum Anadolu Beyliklerine benziyor. Biri Candaroğulları Beyliği, birisi Germiyanoğulları Beyliği, birisi Karamanoğulları Beyliği. Niye, Osmanlı beylikleri toplayarak Devlet-i Aliyyeyi oluşturdu. AK Parti’ye bakın devlet-i aliyeye benziyor. Ama CHP maalesef hala fetret dönemindeki beylikler dönemini yaşıyor. Bir problemimiz de bu bizim” diye konuştu.

“GRUP BAŞKANVEKİLLERİ TEMASTA BULUNACAK”

Çelik, ”Meclis’te Değerlendirme Komisyonuyla ilgili bir takvim var mı? Muhalefetle temasa geçilecek mi” sorusu üzerine bu komisyonun oluşmasında grup başkanvekillerinin çalıştığını ve TBMM’de grubu bulunan 4 parti ile temasta bulunacaklarını söyledi. ”Şu şu partiler vermek istemiyor. Vermek istemeyince zorla alınmaz” diyen Çelik, şunları kaydetti: ”O onların iradesiyle olabilecek bir şeydir. Bunun çalışmasıyla da ilgili olarak biliyorsunuz bu araştırma komisyonlarının belli bir süresi var. Eğer içtüzük gereği o süre yetmezse, TBMM Genel Kurulu o süreyi uzatabilir. Ama vaktinde darbeleri araştırma komisyonunda olduğu gibi süre yetmedi, süreyi uzatın denildiği zaman uzatılabiliyor. Böyle bir süreyi uzatmaya gerek olur mu olmaz mı ondan emin değilim. Hele bir çalışmaya başlasınlar, bir de bu süreç ümit ediyorum ki çok sürüncemeye kalmadan şekillenir. Bizim gruptan, AK Parti grubundan kimler buraya getirildi o henüz sanırım şekillenmedi ama en kısa zamanda şekillenir. Bu komisyona üye vermeleri için bu grup başkanvekillerinin yürüttüğü bir faaliyettir. Yani genel başkanlar düzeyinde böyle bir şey olabileceğini şu anda sanmıyorum. Ama grup başkanvekillerimiz o diğer bütün siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle elbette temasta bulunacaklar.”

AJANSLAR

914 Kez Görüntülendi.
Etiketler:

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

EN SON HABERLER

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

© 2012 Visera.Net Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.