Hoşgeldiniz  

“İstanbul’da sayaç memurlarının giremediği semtler var”

admin | 05 Nisan 2013 | Ekonomi

“İstanbul’da sayaç memurlarının giremediği semtler var”

DİLARA TAHMAZ/HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ
dtahmaz@haberturk.com

Tüketici olarak haklarımızı ne kadar biliyoruz? Kredi kart aidatları, kaçak kullanım bedelleri ve bankalara ödenen bozuk para sayma ücretleri… Peki, bize dayatılmaya çalışılan bu mali yükleri gerçekten sırtlanmak zorunda mıyız?

Bugün Türkiye’de tüketicinin hakları yargı tarafından bir verilip bir geri çekiliyor. Yasalar ve yargı başka söylerken hakem heyetleri bambaşka söylüyor. Dolayısıyla tüketicinin şikayeti sadece söylenmekle kalıyor, çünkü hakkını aramaya kalksa ne ile karşılaşacağının bilincinde değil.

Yasa dışı, kaçak elektrik kullanım bedellerinin dürüst vatandaşa ödetildiği ülkemizde, yargının konuyla ilgili verdiği son karar; itiraz eden her tüketicinin geçmiş 10 yıla kadar ödediği kaçak kullanım bedellerinin iadesini alabileceği yönünde! Peki ya bizler? İtiraz etmemiz halinde neler elde edebileceğimizi, nelere boyun eğmeyip, hangi mecralarda hakkımızı arayabileceğimizi ne kadar biliyoruz?

TUKODER Başkanı Şükran Eroğlu Habertürk.com’un sorularını yanıtladı:

SORU: Hayati Yazıcı’nın elektrik kaçak kullanım bedellerinin iadesinde Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurulması gerektiğini söylediğini biliyoruz. Peki tüketici, dava açması durumunda kesinlikle haklı konumda mı olacak? Tüketicinin izlemesi gereken yol nedir?

YANIT: Tüketici 1191 TL’ye kadar olan her türlü uyuşmazlıklarda ve tüm ayıplı hizmetlerde tüketici hakem heyetlerine gidebilir. Bu miktara kadar yapılan itirazlarda hakem heyetlerinin kararı bağlayıcıdır ve mahkeme kararı yerine geçer. Bundan daha yüksek bedelli davalarda ise hakem heyetinin kararı tavsiye niteliğini taşımaktadır.

İSTANBUL’DA SAYAÇ OKUMA MEMURUNUN GİREMEDİĞİ YERLER VAR

SORU: Kaçak elektrik kullanım bedelinin tam olarak açılımı nedir?

YANIT: Kaçak kullanım bedeli devletin vatandaştan elektrik faturalarında tahsil ettiği ekstra bir ücrettir. Ülke genelinde kaçak elektrik kullanan herkesin sebep olduğu maliyet, namusuyla faturasını düzenli ödeyen tüm vatandaşların faturalarına bölünerek ekstra bir ücret olarak ödetilmektedir. Bu durum takdir edeceğiniz gibi sosyal adalet ilkesine aykırıdır.

Suç teşkil eden bir fiilin bedeli tüketiciye ödetilemez. Bugün Diyarbakır’da kaçak kullanım bedeli yüzde 60’ı bulabiliyor. Bu durumu göre elektrik şirketleri de bahsi geçen parayı bir maliyet bedeli olarak ödetmezlerse zarar edecek olan tarafın kendileri olduğunu biliyorlar. Konu karşısında devlet, uygulamaları Avrupa standartlarına çekme kararı aldı.

Ancak hiçbir atılım yapmadı. Örneğin hatları yenilemedi, kaçak kullanımların üzerine gitmedi. Belki inanamayacaksınız ama bugün bir metropol şehri olan İstanbul’da bazı bölgelere sayaç okuma memurları giremiyor! Yüksek maliyetin altından kalkamayacağını anlayan devlet, bu yükü vatandaşın omzuna attı.

“KAÇAK KULLANIM GİZLENDİ, AMA HALEN EKSTRA ÜCRETLER VAR”

Birdenbire artan elektrik faturalarıyla kaçak kullanım bedelinin kendisine yüklendiğini fark eden vatandaş da hakem heyetlerine başvurdu. Hakem heyetleri de kaçak kullanım bedelinin tüketiciye iadesine karar verdi. Bu durum karşısında isyan eden de elbette maliyeti üstlenmek istemeyen elektrik şirketleri oldu. Ve böylece son alınan kararla kaçak kullanım bedeli ücretleri elektrik faturalarının birim fiyatlarına bölünerek görünmez hale getirildi. Bugün bizler elektrik faturalarımızda kaçak kullanım bedellerini göremiyoruz. Ancak onun yerine başka ücretlendirmeler var: Sayaç okuma bedeli, personel ücretleri vs…

“100 VATANDAŞTAN BİRİ BİLE HAKKINI ARAMIYOR”

SORU: Peki sizce tüketici bu durumun, uğradığı haksızlığın ve haklarının ne kadar farkında?

YANIT: Türkiye’de 54 milyon kredi kartı kullanıcısı, 91 milyon banka kartı kullanıcısı var. 2012 yılına bakıldığında hakem heyetlerine sadece 443 bin 816 başvuru olmuş ve bunun 263 bin 428’i (Toplam kredi kartı kullanıcılarının yüzde 0.5’i) bankalarla ilgili. Kısacası bizim halkımız sadece söylenerek şikayet ediyor. Gidip hakkınızı alın dendiğinde ise bunun çok uzun bir yargı sürecini beraberinde getireceğini düşünüyor. Oysa hakem heyetlerine müracaat ettiklerinde heyet en geç 3 ay içinde karar vermek zorundadır.

VAKTİ OLMAYANA ONLINE ŞİKAYET SİSTEMİ

SORU: Ancak herkesin belli bir yaşam düzeni var. Örneğin bürokratik işlemler mesai saatleri içinde yapılabiliyor ve birçok insan da bu saat aralığında iş yerinde oluyor. BU yüzden vakit ayıramıyor olabilirler mi?

YANIT: Aslında bunun için de çok kolay bir sistem var. Bakanlığın TÜBİS diye bir internet sitesi bulunuyor. TÜBİS başvuru yaptığınız takdirde sizi hangi hakem heyetine yönlendirmesi gerekiyorsa ona yönlendiriyor. Ya da oturduğunuz ilçedeki kaymakamlığa bir dilekçe yazarak şikayette bulunabilirsiniz. Başvuru esnasında hiçbir ücret talep edilmemektedir.

“HER BAŞVURAN 10 YILLIK KAYIP-KAÇAK BEDELİNİ İADE ALABİLİR”

SORU:
Kaçak kullanım bedeli her vatandaşın faturasında olduğuna göre herkes bu bedelin iadesini alabilir mi?

YANIT: Evet, başvuru yaptığı takdirde herkes geçmiş 10 yıla kadar ödediği bedelin iadesini alabilir. Aynı şekilde ayıplı bir durumla karşılaştıklarında, bir mal ya da hizmet alırken sözleşmede beğenmedikleri bir madde olduğunda tüketicinin itiraz hakkı daima mevcuttur.

Tüketiciyi koruyan birçok mekanizma var; ancak bunun farkında değiller. En basitinden TUKODER’i arayarak danışmanlık isteyebilirler. Tüketici bilinçli davrandığında aslında ekonomiyi de düzeltmiş oluyor. Çünkü ayıplı malı üreten firma, tüketicinin buna itiraz edebileceğini bildiği zaman üretim koşullarına daha çok dikkat ediyor.

KART AİDATI YILAN HİKAYESİ

SORU: Gelelim kart aidatı konusuna… Yargı en son banka kart aidatlarının tüketiciden alınmaması kararını vermişti. Ancak sanırım bu karar iptal edildi. Son durum nedir?

YANIT: Yargı kredi kartı aidatları konusunda maalesef çelişkili kararlar veriyor. Daha önce kart aidatlarının alınmaması kararı verilmişken son alınan karar kart aidatlarının vatandaştan tahsil edilebileceği yönünde. Ancak bazı mahkemelerin bu kararları bozmasına rağmen hakem heyetleri olarak bizler bu paranın tüketiciden alınmaması gerektiği yönünde karar veriyoruz.

Elbette her hizmetin bir karşılığı olmalı. Ancak bankalar kullanıcıları üzerinden üye iş yerleriyle yaptıkları anlaşmalarla, aldıkları komisyon ve faizlerle bu hizmet bedelini bizlerden kat kat alıyorlar. Üzerine bir de dosya masrafı, kart aidatı ya da kulağa komik gelen bozuk para sayma ücreti gibi masrafları tahsil etmeleri doğru bulmadığımız bir davranış. Tüketicinin daima bu uygulamalara itiraz hakkı mevcut, ancak yargının konuyla ilgili vereceği karar şu aşamada değişiklik gösterebiliyor.

SORU: Tüketicilerin açtığı davalar arasında, verilen kararla emsal teşkil edebilecek davalar nelerdir?

YANIT: Tüketicinin hakkını araması, haksızlığa göz yummaması sonucunda kazandığı birçok dava oldu Türkiye’de. Örneğin yıllar önce bir meslektaşım bir internet servis sağlayıcıya dava açmıştı. Davanın konusu internet paketi satın alırken firmanın telefon hediye etmesi ve kullanıcıyı telefon kullanmaya mecbur bırakmasıydı. Bu dava sonucunda internet paketi alan kullanıcıların telefon alma zorunluluğunu kaldırdı. Tüketici hakkını ararsa, haksızlığa boyun eğmez ve sesini çıkarırsa ilerleyen dönemlerde bunun gibi pek çok emsal teşkil edecek örneklerle karşılaşacağımızdan hiç şüphem yok.

BANKALAR: HİZMETTEN ÜCRET VE KOMİSYON ALINMASINI YASAKLAYAN BİR YAKLAŞIM YOK
Elbette konu çok hassai. Bu nedenle konunun diğer muhatabının da ne düşündüğüne kulak vermek gerekiyor. Biz de tek tek bankalara konuyu sormak yerine bankacılığın patron kuruluşlarından biri olan Türkiye Bankalar Birliği’ne (TBB) sorularımızı yönelttik. İşte TBB’nin açıklamaları:

SORU: Banka kart aidatları ve dosya masraflarının iadesinde son durum nedir? Tüketiciler dava açtıkları takdirde tüm bankalardan kendilerinden tahsil edilen kart aidatlarını geri alabiliyorlar mı? Eğer alabiliyorlarsa izlemeleri gereken yol nedir?

YANIT: Banka kart aidatları ve dosya masraflarının iadesine ilişkin bir genel ifadenin doğru olmadığını düşünüyoruz.

Bankacılık hizmeti özel ve maliyetli bir hizmettir. Düzenlemelere, sözleşmelere uygun ve piyasa koşulları çerçevesinde belirlendiği takdirde, bankaların sundukları hizmetlerden ücret ve komisyon alınmasını yasaklayan bir yaklaşım bulunmamaktadır.

“BANKALAR BOZUK PARA SAYMA ÜCRETİ ALABİLİR”

SORU:
Son dönemde medyada çıkan ‘bozuk para sayma ücreti’nin aslı var mıdır? Tüm bankalarda geçerli bir uygulama mı? Ve vatandaşın bu parayı ödemesi yasal bir durum mu?

YANIT: Bankaların müşterilerine sundukları hizmetlerden ve ürünlerden alacakları ücret ve komisyonlar kendi internet sitelerinde detaylı olarak yayınlanmaktadır.
Banka çalışanına getirilen işin ve bu iş nedeniyle diğer müşterilerin bekletilmesinin bir maliyeti vardır. Sayım işlemi zaman alacak miktarlarda bozuk paraların bankalara getirilmesi durumunda, bu hizmet için makul bir ücretin alınabileceğini düşünmekteyiz.

“KART MÜŞTERİLERİYLE İMZALANAN SÖZLEŞMELERE İLİŞKİN TEBLİĞ GÜNCELLENECEK”

SORU:
Bankaların maaş müşterileri vb. kullanıcılarına kart verirken imzalattıkları sözleşmeler 60 sayfaya kadar çıkabiliyor. Bu kadar uzun sözleşmeleri kullanıcıların okumaları çok zor olduğundan büyük bir çoğunluğu okumadan imzalıyor ve uzun vadede çeşitli itirazlar söz konusu oluyor. Bu durumun değişmesi için bir uygulama olacak mı?

YANIT: Bankalar, verdikleri hizmetlerin her biri için ayrı ayrı imza almak yerine, tek bir sözleşmeye imza alarak müşterileri için kolaylık sağlamayı tercih edebilmektedir.

Bankalar ile bireysel müşterileri arasında imzalanacak sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgari hususlar ile sözleşmelerin uygulanacağı işlemlere ilişkin usul ve esaslar hakkında bir tebliğ bulunmaktadır. Düzenlemelere uygun ve Birliğimiz Yönetim Kurulu’nun kabul ettiği tebliğ metnine “http://www.tbb.org.tr/Content/Upload/Dokuman/824/Bankalar_ile_bireysel_teblig.doc” linkinden ulaşabilirsiniz.

Bu tebliğin güncellenmesi için çalışma yürütülmektedir.

5 Maddede Tüketici Hakları

* Tüm tüketiciler kendilerine ödetilen kaçak elektrik kullanım bedelini 10 yıla kadar geri alabilirler.
* Tüketiciler uzun evrak işlemleri, sıra bekleme vb. durumlarla karşılaşmak yerine TÜBİS’e (Türkiye Bilgi Sistemi) online başvuruyla şikayetlerini yapabilirler.
* Hakem heyetleri tüketici itirazlarını en geç 3 ay içerisinde cevaplamak durumundadır.
* 1191 TL’ye kadar olan anlaşmazlıklarda hakem heyetlerinin kararı bağlayıcı nitelik taşır.
* Tüketiciler ayıplı, kusurlu malları mutlaka üreten firmaya geri vermeli ve haklarını talep etmelidirler.

1406 Kez Görüntülendi.
Etiketler:

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

EN SON HABERLER

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

© 2012 Visera.Net Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.