DOKU KÜLTÜRÜYLE VİRÜSSÜZ BİTKİ ÜRETTİLER

Fakültenin Biyoteknoloji Bölümü son sınıf öğrencileri, verim düşüklüğüne neden olan virüslü patates örnekleri üzerinde çalışarak doku kültüründen virüssüz patates tohumu üretti. Hastalık içermeyen bitki üretiminde kullanılan doku kültürünü başarıyla gerçekleştiren öğrenciler ayrıca piyasada ekonomik olan patatesin yanı sıra muz ve kiraz anaçları gibi bitkileri üretebiliyor.İlaç sanayisinden tarıma, gıdadan endüstriye kadar pek çok alanın gelişmesinde etkili olan biyo-teknoloji araştırmaları, Türkiye’de de hızla gelişiyor. Ziraat fakültelerinde açılan biyo-teknoloji bölümleri, önemli bilimsel araştırma ve çalışmalara imza atmaya başladı. Ziraat fakültelerinden 15’inde tarımsal biyo-teknoloji bölümü bulunurken, 4’ü ilk mezunlarını bu yıl verecek. Bunlardan birisi olan OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü, ham maddede her türlü sanayinin ihtiyacını karşılayabilecek bilim adamları yetiştiriyor.İlaç, tohum, bitki ekstratları, gıda, plastik, sağlık, bilgisayar, elektronik sektörleri gibi ithal ürünlere karşın Türkiye’de piyasa değeri yüksek yeni ürünler üretilebilmesi için bölümün öğrencileri, çalışmalarını gen transferleri, DNA testleri, mikrobiyolojik araştırmalar, biyolojik açıdan savaşabilecek organizmalar, doku kültürü ve bitki koruma özelliği olan ürünler üzerinde yoğunlaştırıyor. Öğrenciler, şimdi de DNA testleri ile bitkilerde hastalık yapıcı zararlıları tespit etmeye hazırlanıyor.Derslerden arta kalan zamanlarını bölümün laboratuvarında geçiren öğrenciler, tohum ve gıda sektörlerine yönelik önemli bir çalışma ortaya koydu. Öğrencilerin doku kültüründen hastalık içermeyen (virüssüz) patates bitkisi ürettiğini söyleyen OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Genetik Biyoteknoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Okumuş, virüssüz patatesin piyasa değeri yüksek tarımsal ürünler için büyük önem taşıdığına dikkat çekti.Patatesten aldıkları örneklerden doku kültürü yardımıyla virüssüz patates tohumu ürettiklerini ifade eden Prof. Dr. Okumuş, “Öğrencilerimiz, hastalık içermeyen verimi yüksek ürünler üretebiliriz. Benzer çalışmalar Avrupa’daki üniversitelerde de yapılıyor. Ama bunları üretecek yerli bilim adamına çok ihtiyaç duyulduğu düşünüldüğünde çalışmaların önemi daha iyi anlaşılıyor. Mikrobiyolojik çalışmalar ve DNA testleri yapabilen öğrencilerimiz, piyasada ekonomik bitkiler üretebilirler. DNA testleriyle bitkilerde hastalık yapıcı zararlıların tespiti ve bakterilerle ilgili çalışmalar yapmayı hedefliyoruz.” bilgisini verdi.Bölüm öğrencilerinin sanayi sektörünün açığını kapatmada büyük rol üstleneceğine de değinen Prof. Dr. Okumuş, “Sanayinin kalifiye insan yönündeki eksikliği tamamlayacaklarına inanıyorum. Temel prensipleri öğrendiler. Belli aşamaları gerçekleştirebilen kapasitedeler. Bir iş verdiğiniz zaman bunu yapabilecek, üstesinden gelebilecek seviyedeler. Bununla birlikte Ar-Ge yeteneği kazanmaları ve mastır yapmaları, şirketler için faydalı olacaktır. Şuan başta doku kültürü üzerine çalışan firmalar üzere değişik yerlerden öğrencilerimize teklifler geliyor. Onlarla temas kurmak istiyorlar. Henüz mezun olmadıkları için söylemiyoruz ama gelecekleri parlak.“ ifadelerini kullandı.