Hoşgeldiniz  

Trabzonsporlu taraftarlar istedi; O anne’nin elini öptüm

admin | 14 Kasım 2012 | Genel

Levent USTABAŞI
leventustabasi@hotmail.com

Trabzonspor Sivasspor maçı sonrası Halil’in muhteşem golü kadar O’nun engelli oğlu ile objektiflere yansıyan heyecanı konuşuldu.
Herkes ‘kim bu vefakar Trabzonsporlu anne’ diye merak etti.
Maç sonrası bende o anneyi düşündüm.
Ve gece 3’e kadar uyumadım.
Aklıma gelenleri yazdım.
Bugün de anneye ulaştım.
Onur isimli Akçaabatlı okuyucum sayesinde evinde çayını içtim.
Kendim ve Trabzonspor taraftarlarımız için elini öptüm.
Emine anneyle sohbetimizi yazmadan önce engelli oğluna 7 yaşındayken yazdığı bir şiiri paylaşmak istiyorum;
Ben 7 yaşında, okul çağında;
Oyun oynamadan yere basmadan geldim yaşıma…
Aslında ben 0 yaşındayım
Doğmuş bile sayılmam sesim çıkmasa…

FATMA HALAMDAN FARKSIZDI…

37 YAŞINDA 4 çocuk annesi olan Emine Atasoy, aynı Fatma Halam gibi..
Şen, güler yüzlü…
Herşeye rağmen hayata sımsıkı sarılmış.
Kapıda o gülen yüzüyle karşıladı beni.
Kiralık evi eski.
Eşi Kemal Atasoy 39 yaşında.
İnşaat işçisi ve o da Emine anne kadar güler yüzlü.
Sohbetimize başlamadan önce ‘açmısın’ diye sordu.
Ben ise çay tadında hemen sohbete daldım.

KELİMELERİ BOĞAZIMA DÜĞÜMLEDİ

AMA ÖNCE Emine anne uyardı: “Bak oğlum. Beni yazılarında sakın acındırma. Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok. Herşeyim var.”
Bu sözleri nedeniyle yüzüne uzun uzun baktım, “Sen ne değerli, ne onurlu bir annesin böyle..” kelimeleri boğazımda düğümlendi.. Bir türlü ağzımdan çıkmadı ama…
Velhasıl ilk sorum konuşamayan, yürüyemeyen Muhammet Ali için oldu.
“Nesi var oğlunuzun” dedim..
Başladı anlatmaya:
“Benim oğlumun hastalığı doğarken beyni zedelendiği için oksijensiz kaldı. Epilepsi Cerapal Palsy hastalığı deniliyor. Şu anda 16 yaşında.”
Annesiyle konuşurken Muhammet’in gözleri gülüyor, arada sözlerimizi anladığını ispatlarcasına kafasını sağa sola sallıyordu.

***

MUHAMMET’E SERKAN BALCI FORMA HEDİYE ETMİŞ

PEKİ Muhammet’in Trabzonspor sevgisi nereden kaynaklanıyor?
Oturduğu yerden kalkan anne elinde bir formayla geldi. Serkan yazılı formayı işaret ederek, “Oğluma bu formayı Trabzonspor’un futbolcusu Serkan hediye etti. Eski çalıştığımız yerde evleri vardı. Onu çok seviyordu. Trabzonspor artık Muhammet’im için hayatı sevmek oldu. Serkan’ı televizyonda görünce hareketleniyor, birşeyler söylemek istiyor ama yapamıyor.”

***

BEN ONU CENAZEYE BİLE GÖTÜRÜYORUM

MUHAMMET’İ normalde evden 100 metre ileriye bile götürmek çok zordur. Avni Aker’e nasıl götürdünüz? diye sordum…
Biraz tebessüm ettikten sonra, “Ben onu cenazeye, düğüne her yere götürüyorum. Başkaları çocuklarını dışarıya bile çıkarmaz. Fakat ben öyle yapmam. Oğlum benim herşeyi yapacak. Ben onu yanımdan ayırmam. Onla birlikte bizde çok şey yaptık öğrendik.. En başta sosyal olduk mesela… Onsuz dışarıya çıktığımda kendime bir parçanın olmadığını hissediyorum. Hatta bu nedenle eşim işsiz bile kaldı” dedi.
“Nasıl yani” dedim… Başladı anlatmaya…
“Bak oğlum. Eşim Şana’da zenginlerin sitesinde kapıcıydı. 7 yıl kapıcılık yaptı. bir gün işine son verdiler. Meğer orada oturanların ailelere gelen misafirler arkamda oğlumu görünce rahatsız oluyorlarmış. Dışarı onla hep çıktığım için kötü görüntü oluşturuyormuşuz. Aniden oradan atıldık.” dedi ben dona kaldım…
İçimden “Allah sizi Muhammet gibi evlatlar vermesin, siz onları da sokağa terk edersiniz” dedim.

BİZE DİLENCİ GÖZÜYLE BAKIYORLARDI

DAHA ne gibi zorluklarla karşılaştınız? diye sordum. Başladı anlatmaya;
“Oğlum devlet bize engelli maaşı bağlamadan önce sokakta alış verişe çıktığımda dilenci diye bakıyorlardı. Hatta bir gün oğlumu hastaneye götürdüm. EEG röntgeni çektirdim. Kafasında macunlar kaldığı için kırk merdivenlerden kafasına şapka almak istedim. Mağazadaki kız ‘patron yok’ abla dedi. Bende ‘Patrondan banane oğluma şapka alacam’ dedim. Kız ısrarla dükkandan dışarı çıkarmaya çalıştı. Ben dilenci olmadığımı anlatana kadar tartıştık. Sonra beni anladı. Şimdi arkadaş olduk. Engelli maaşı bize bağlanınca artık dilenci değil zengin diye bakıyorlar bize.. Para alıyoruz ya (gülümseyerek)… Bu nedenle Başbakanıma teşekkür ediyorum. Gurumuzla, onurumuzla artık kimse oynayamıyor”

TRABZONSPOR’U DA KEMENÇEYİ DE SEVİYOR

TRABZONSPOR maçında neler hissettiniz peki…

“Oğlumu ilk kez bir maça götürmüştüm. Çok sevindi. Sırtımda hiç duramıyordu. Gol olunca da birlikte havaya sıçradık. Bundan sonrada her maça götürmeyi düşünüyorum.” diyen Emine anne, oğlunun sadece Trabzonspor’u değil kemençeyi de çoks evdiğini söyledi.
Hatta dinlediği özel kasetleri bile varmış.

 

 

Emine annenin Muhammet ile ilgili en fazla duygulandığı anı ilkokul çağına geldiğinde yaşamış. İlkokul önlüğünü almış, fakat o önlüğü giydirip okula gönderememiş…

Hayat sevincini hiç kaybetmeyen vefakar anne şunu üstüne basa basa söylüyor: “Benim oğlum kendiyle barışıktır. Diğer 3 çocuğumda benden daha koyu Trabzonsporludur..”

***

SOHBETİMİZ bittiğinde kalkıp elini öpmek istedim. “Kesinlikle olmaz” dedi.
Bende, “Trabzonspor taraftarları adına öpeceğim. Öpmezsem bana tepki gösterirler” diyerek sözünü kestim.

Bu defa “Selam söyle Trabzonsporlu uşaklarıma” diyerek müsade etti.
Ve bir kez daha mesleğimde en güzel anlardan birini yaşadım.

Kaynak:http://www.61saat.com/yazar/trabzonspor-taraftarlari-istedi-o-annenin-elini-optum-336.html

 

2049 Kez Görüntülendi.
Etiketler:

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

EN SON HABERLER

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

© 2012 Visera.Net Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.