Genel af gelecek mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Balıkesir’de sivil toplum temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Erdoğan kahvaltı sonrası STK temsilcilerine hitap ederek, ‘Çözüm Süreci’yle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

“GENEL AF YOK”

Yaptığı konuşmada ‘genel af’ konusuna değinen Erdoğan, “Kardeşim sen bizi dinlemiyorsun demek ki. Ya mensubu olduğunuz bir yerler var veya farklı bir çerçeveden bakıyorsun. Biz bir genel affın olmayacağını, olamayacağını defeatle ifade ttik. Ben bizzat ifade ettim ve bunu çok daha ilerilere taşıdım. ‘Hele hele bir insanı öldürenin af yetkisini ben kendimde bulamam’ dedim. Bundan daha iddialı bir ifade olur mu? Ben bu ifadeyi kullandım diye ana muhalefetin mensupları kalktılar ‘bu şeriat getirmek istiyor’ dediler. Düşüncemi söyledim, ben böyle düşünüyorum. Evet ben bu hakkı bu yetkiyi kendimde bulmuyorum ve devletinde böyle bir yetkisi yoktur. Ben bunu yine söylüyorum. Bununla ilgili çalışma neyse bunu da yapmak durumundayız. Niye? Arkadaş devlet kendisine karşı işlenen suçlarda böyle bir af yetkisini kullanabilir ama maktul başkası affeden başkası. Hayır, o af yetkisi maktulündür, onun varislerinindir. Ben böyle bakıyorum, yaklaşımım bu, toplumsal huzur içinde olaya böyle yaklaşmak lazım.” şeklinde konuştu.

“HAKARET VE KÜFÜRDEN BAŞKA BİR ŞEY YOK”

Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin çözüm sürecine yönelik politikalarını eleştirerek, ”Şehadet üzerinden, anneler üzerinden siyaset yapılmaz ama muhalefet buna ‘hayır’ diyor. Biz, ‘gelin beraber yapalım’ diyoruz, ‘hayır’. Siz bir öneride bulunun ‘hayır’, destek olun ‘hayır’. Öyleyse kenarda durun ona da ‘hayır’. Peki siz ne istiyorsunuz, siz neyin peşindesiniz. Bir projeyle gelin, sadece ‘Meclis’te olur’ demekle olmaz, projeniz ne bunu söyleyin” dedi.

MHP’nin tavrını eleştirerek, ”Çözüm adına hiçbir şey zaten kendilerinde söz konusu değil. Bol bol hakaret etsin, küfretsin. Bundan öte bir şey yok. Onun tek çözümü bu” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP randevu ister vermez, AK Parti randevu ister vermez. Arkadaş sen neyin partisisin. Bir araya gelip oturmaktan bu kadar kaçınan bu kadar çekinen bir siyasi parti bu ülkede niye var. Konuşmayacaksak niye var? Üç kez ben randevu istedim vermedi. Bulunmaz Hint kumaşı mısın? Ben milletim adına istiyorum, şahsım adına değil”

ÖCALAN’IN AVUKATLARINA NEDEN İZİN YOK?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan’ı, ”yalan yanlış haber getirip taşıdıkları için” avukatlarıyla görüştürmediklerini, ancak ailesiyle görüştürdüklerini belirterek, ”Bunların da bize ulusal ve uluslararası çerçevede bir şeyler kazandırdığına da inanıyoruz. Buradan eğer bir çıkış olacaksa, biz bu çıkış yolunu şu anda deniyoruz, deneriz ve bundan da yılmayız ve birilerine rağmen de bunu erteleyemeyiz. Buna rağmen de biz bu adımı attıysak bir çözüm yolu olduğu için” dedi.

“BU İŞİ İNŞALLAH ÇÖZECEĞİZ”

”10 yıl içinde terör meselesini çözmek için her adım attığımızda karşımıza engeller çıktı” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Ne zaman adım atsak, karşımızda duvarlar örüldü. Ne zaman bir girişimde bulunsak, karşımızda hendekler bulundu. Ne zaman harekete geçsek, karşımızda provokasyonlar, tahrikler, sabotajlar bulundu. Bunların hiçbiri bizi yıldırmadı. Ne önümüze örülen duvarlar, ne kazılan hendekler, ne provokasyonlar, ne sabotajlar bizi yolumuzdan çevirmedi. Biz, ‘bu işi inşallah çözeceğiz’ dedik.

Felaket tellalları, savaş baronları, karamsarlar, kötümserler, oy avcıları boşuna çırpınıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu ülkenin, bu milletin kutlu yürüyüşünü engelleyemeyecekler. Biz Allah’ın izniyle, sizinle birlikte inşallah bu sorunu çözecek, Türkiye’nin ayağındaki bu prangayı söküp atacak, geleceğe çok daha farklı şekilde yürümeye devam edeceğiz. Annelerin ağladığı bir ülke hiçbir şekilde bayındır bir ülke olmaz, olamaz. Annelerin ağıdını durduracak, Allah’ın izniyle o annelerin hayır dualarıyla inşallah 2023’e çok farklı şekilde gireceğiz.”

TEK MİLLET TEK BAYRAK TEK DEVLET
Edremit’ten Bandırma’ya geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan 2 bin kişiye hitap etti. Erdoğan alana gelmeden önce kürsü ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Çevrede çok detaylı bir arama yapılırken, Sahil Güvenlik botları da denizden koruma yaptı.

Başbakan Erdoğan, sabah Balıkesir’in tüm kanat önderleriyle bir toplantı yaptığını hatırlatarak, tüm sorunların not edildiğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:

“Çünkü biz milletimizle aracılarla değil yüzyüze, gönül gönüle iletişim içindeyiz. Cumhuriyet Meydanı konuşuyor. İşte Bandırma, işte Türkiye. Biz gönül bağlarıyla birbirimize ;bağlıyız. Kalpten kalbe yol var. ;Biz Ankara’nın bürokrasi dehlizleri içinde günlük koşuşturma içinde kaybolup giden siyasetçilerden olmadık, olmayacağız. Biz bu milletin sinesinden doğduk ve bu milletin sinesinde yaşıyoruz. Bundan sonra da aramıza kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü biz size sevdalıyız. Biz size aşığız. Kardeşlerim, biz dertliyiz. Bizde bu vatanın bu milletin derdi var. Dertli olmayan derman olamaz. Dertli olduğumuz için hamdolsun derman da bizde. Onun için uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece. Bu anlayışla eğitimde sağlıkta adalette emniyette, ulaşımda, enerjide adımlar attık, atıyoruz.”

Muasır medeniyetlerin seviyesine çıkmanın lafla olmayacağını söyleyen Erdoğan, “Bu, uygulama ile olur. Bu meydan kimin eseri? Ak Parti’li belediyenin eseri. Ak Parti belediyeciliği bu. Bizim icraatlarımızın ulaştığı yere bunların hayalleri ulaşamaz. Biz yola çıkarken ‘Her şey insan için’ dedik. İnsanı öne aldık, devleti arka plana ittik” dedi.

Erdoğan, Afyonkarahisar’dan yola çıkarken dört başlık söyledikleri hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir tek millet dedik; Kardeşler biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavuduyla, velhasıl 76 milyonuyla biz beraberiz bir bütünüz. Ve yaradılanı Yaradan’dan ötürü severiz. Ayrılmak bizim kitabımızda yok. Biz de ırkçılık yok, kavmiyetçilik yok, biz de kabilecilik yok. Biz de tek millet var. İki ‘Tek bayrak’ dedik; Kardeşlerim rengi şehidimin rengidir. Hilal özgürlük mücadelesidir, bağımsızlığımızın simgesidir. Yıldız şehidimizdir. Çünkü bizim şehitlerimiz yıldızdır. Bu bayrağa asla bir ortak kabul etmeyiz Zira, ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Biz böyle diyerek yola çıktı. Ve böyle de devam ediyoruz. Üç ‘Tek vatan’ dedik; 780 bin kilometrelik bu vatan toprakları üzerinde asla ameliyat yapılamaz. Operasyon yapılamaz. Birileri üniter yapımız üzerinde hesaba giriyorlar. Onlar boş laflar 780 bin kilometrekare tek vatan. Dört ‘Tek devlet’ dedik; ;Türkiye Cumhuriyeti devleti. Olay budur. ;’Efendim vatandaşlık ne olacak?’ Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bizim vatandaşlık anlayışımızdır. Neyi beğenmiyorsun? Benim Türk kardeşim de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Kürt kardeşim de, Lazı da Romanı da Gürcüsü de hepsi de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bundan niye rahatsız oluyorsun? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısında toplandık biz. Ve hepimiz bu millet bilinciyle de yarınlara yürüyoruz.”

AJANSLAR